Anne adaylarına önemli uyarı: Hiçbir zaman ilk tercih olamaz

Sezaryenin bir doğum yöntemi değil, yalnızca tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gereken bir ameliyat olduğunu söyleyen Sertel, “Sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz” dedi.

Kocaeli Şehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Emre Sertel, gebelik sürecinde anne adaylarının dikkat etmesi gereken noktalar, gebelik dönemindeki riskler ve doğum seçenekleri hakkında açıklamalarda bulundu. Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin ancak tıbbi bir zorunluluk halinde uygulanması gerektiğini belirtti.

“GEBELİK BİR HASTALIK DEĞİL”

Gebelik sürecinde anne adaylarının nasıl hareket etmeleri gerektiğine değinen Dr. Sertel, “Gebelerimiz öncelikle bilmelidirler ki, gebelik bir hastalık değil. Gebelerimiz öncelikle normal hayatlarına devam etmeliler. Tabii ki iki canlı oldukları için bazı şeylere dikkat etmeleri gerekmektedir. Örneğin beslenmelerine dikkat etmeliler. Susuz kalmamaları, hijyen konusunda duyarlı olmaları gerekmektedir. Bunların arkasından rutin tedavilerini aksatmadan devem etmelidirler. Rutin hayatlarında olduğu gibi sporlarına devam edebilirler. Ancak gebelerimize önerdiğimiz, gebeliğe uygun sporlar yapmaları. Ağır egzersiz ve ağır işlerden kaçınmalılar” dedi.

“SAÇ BOYAMA GİBİ HERHANGİ BİR KİMYASALA MARUZ KALMAYIN”

Bu dönemde beslenmeye de dikkat edilmesini ifade eden Sertel, “Beslenme konusunda da dikkat etmeleri gereken hususlar var. Bizler biz ilaç olarak vermiş olsak da kendilerinin bu konuya dikkat etmeleri gerekecektir. Bu süreçte haftada birden fazla balık tüketmelerini istemiyoruz. Konserve gıdaları tüketmelerini istemiyoruz. Ne olduğu belli olmayan çeşitli tarım ürünlerini, ilaçları kullanmalarını önermiyoruz. Biz bu nokta da hekimlerine danışmadan herhangi bir ilaç kullanmalarını istemiyoruz. Bunların dışında gebeliğin ilk 3 ayı bebeğin en hassas olduğu, organlarının geliştiği en önemli dönem olduğu için bu dönemde saç boyama gibi herhangi bir kimyasala maruz kalmalarını da istemiyoruz. Yine de bu konu da şüpheleri olan ya da merak ettikleri farklı şeyler olduğunda muhakkak hekimlerine danışmalarını istiyoruz” diye konuştu.

“SÜREÇ İYİ TAKİP EDİLMELİ”

Gebelik sürecinde belirli risklerin ortaya çıkabileceğini belirten Dr. Sertel, şu bilgileri paylaştı:

“Anne adaylarımız, gebelik haftasına göre düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelidir. Rutin kontrollerde bazı riskler tespit edilebilir. Bunun için ikili test, dörtlü test, detaylı ultrason ve şeker yükleme testi gibi taramalar yapılır. Eğer bir risk tespit edilirse, perinatologlar bu durumu değerlendirir ve gerekli görülürse tanı testleri (amniyosentez, kordosentez gibi) uygulanır. Ancak her risk tespit edilen gebede mutlaka bir sorun çıkacak diye düşünmemeliler. Doktorlarıyla birlikte süreci takip etmeleri önemlidir”

“SEZARYEN AMELİYATTIR”

Normal doğumun doğal bir süreç olduğunu vurgulayan Sertel, sezaryenin bir doğum yöntemi değil, tıbbi bir müdahale olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Sertel, “Sezaryen bir doğum biçimi olarak görülmemeli. Çünkü sezaryen bir ameliyattır. Bizlerde kadın doğum hekimi olarak, hastalarımızda herhangi bir risk tespit ettiğimizde, normal doğumun bebeğe veya anneye bir zarar vereceğini düşündüğümüz durumda hastalarımıza bizlerde sezaryen uyguluyoruz. Ancak sezaryen hiçbir zaman ilk tercih olamaz. Sezaryen doğumun bir tercih olarak sunulması aslında gebelerimizin normal doğumdan duyduğu korkudan kaynaklanıyor. Bu nedenle gebelerimize gebelik süreci boyunca bu korkularını aşmaları için ebe polikliniğimiz var. Gebelerimizin normal kontrollerine geldiğinde ebe polikliniğinde doğum yapacakları ebeleri tanıyarak gidermelerini istiyoruz. Bunun dışında 20. gebelik haftası ile birlikte gebelerimizi gebe okullarına alarak, burada ki deneyimli ebe ve doktorlarla bir araya gelerek doğum öncesi, doğum ve doğum sonrasına hazırlamak için gebelerimizle bir araya geliyoruz ve burada eğitimler düzenliyoruz. Bu kaygıları yendikten sonra normal doğumdan korkmalarını gerektirecek bir şey yok. Normal doğumun faydaları var. Anne normal hayatına daha hızlı dönüyor, anne bebek ten tene teması hem bebek için hem de annenin psikolojik iyileşmesi için çok önemli” ifadelerini kullandı.

“KORKUYA KAPILMAYIN”

Doğum sonrası süreçle ilgili de bilgi veren Dr. Sertel, annelerin doğumdan sonraki ilk iki saat boyunca kanama takibine alındığını ve ardından bebekleriyle birlikte servise alındıklarını belirtti. Lohusalık sürecinin sağlıklı geçmesi için gebe okulunda verilen eğitimlerin büyük avantaj sağladığını söyleyen Sertel, “Gebelerimizi lohusalık sürecine hazırlamak için daha önce gebe okuluna katılmışsa burada aldığı eğitimlerle anne bir sıfır önde başlamış oluyor. Ancak bu eğitimleri almadıysa yine korkuya kapılacak bir şey yok bizim burada deneyimli bebek hemşirelerimiz var. Bu hemşire hanımlar, annelerimize emzirme, bebeğin bakımı gibi konularda yardımcı oluyor. Anne taburcu olana kadar alması gereken tüm eğitimi kendisine sağlamış oluyoruz.

Gebe okulundaki eğitimlere babayı da alıyoruz. Babaya da yapması gerekenleri bizzat kendisine öğretiyoruz” şeklinde konuştu.

UZMANINDAN BABALARA UYARI

Baba adaylarının da gebelik ve doğum sürecinde önemli bir rol üstlendiğini belirten Sertel, “Babalar anneye büyük bir destek vermeli. Birçok konuda anneye yardımcı olarak onun gebeliği boyunca üzerinde bir miktar yükü alabilir. Doğuma hazırlık sürecinde anneye moral verebilir. Baba adaylarının da çok endişeli olmalarını anlayabiliyoruz ama bu endişeleri anneye yansıtmamaları gerekiyor. Sadece doğum öncesi ve doğum değil, doğumdan sonra da bebeğin bakımı annenin bakımı konusunda babalara da büyük iş düşüyor. Bu nedenle baba adaylarına da eğitimler veriyoruz. Gebe okullarında yalnızca anne adaylarına değil, baba adaylarına da rehberlik ediyoruz” dedi.

Related Posts

ABD’den bir garip Gazze çıkışı

Dünyanın son yıllarda en büyük insani krizine ev sahipliği yapan Gazze’de hayatta kalabilen milyonlarca sivil son günlerde gıdaya dahi ulaşmakta zorluk çekiyor. On binlerce sivili katledip bebeklerinin cinsiyet öğrenme partisini dahi Gazze’de bomba …

15 yılda 15 bin kişi öldü

Yeni araştırmalar, iklim krizinin tetiklediği orman yangınlarının ABD’de her yıl binlerce ölüme ve duman kaynaklı ekonomik zarara yol açtığını ortaya koydu. 2006 ile 2020 arasında yapılan 15 yıllık çalışmada yaklaşık 15 bin kişinin yaşamını yitirdiği belirlendi.

Hamas, Papa 14. Leo’yu kutladı, Gazze halkına destek istedi

Hamas, papa seçilen ilk ABD’li Kardinal Robert Prevost’i tebrik etti ve Gazze’deki soykırıma karşı durma ve ezilenlere destek olma konusunda ondan selefinin yolundan gitmesini talep etti.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas Moskova’da

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Büyük Vatanseverlik Savaşı Zaferi’nin yıl dönümü dolayısıyla düzenlenecek programa katılmak üzere Rusya’nın başkenti Moskova’ya geldi.

Cenevre’de Gazze gerginliği tırmanıyor

Cenevre Üniversitesi (UNIGE), Uni Mail binasında geçen çarşamba günü başlayan Filistin yanlısı öğrenci işgaline karşı tutumunu netleştirdi. Üniversite, öğrencilerden bu eylemi düzenlemek için resmi izin almasını ve aksi takdirde polis müdahalesi …

CHP’li isimden Sırrı Süreyya Önder açıklaması: Sürece zarar vermemek için şikayetçi olmadı

CHP Grup Başkan Vekili Murat Emir, Sırrı Süreyya Önder’e yönelik suikast iddialarına ilişkin “Önder, bana da şahsi bir görüşmemizde aracın tekerine bir aparat konulduğunu hatta resimlerini göstererek ve bunu kendisine dönük bir suikast girişimi olarak değerlendirdiğini ama bununla ilgili olarak şikayetçi olmayacağını çünkü sürece bir zarar vermek istemediğini söylemişti” dedi.